Küçükçekmece Lagünü Havzası Fikir Projesi Yarışması
“Toprağın canlı bir topluluk oluşu ekolojinin temel kavramıdır ama toprağın sevilmesi ve sayılması etiğin bir uzantısıdır” Aldo Leopold, A Sand County Almanac (1949)
Günümüz kentleşme pratiğinin en çarpıcı karakteristiklerinden biri doğa ile olan karşılaşmalardaki diyalektik ilişki biçimidir. Doğa-kent, insan-doğa, doğa-kültür, kent-kır; endüstri dönemi öncesinden başlayan ve doğa felsefesini yazma sürecinde karşımıza çıkan söz konusu karşıtlıklar insan yaşamını diğer varlıkların yaşamından ayıran kalıplarla çevreye yaklaşma eğiliminin bir göstergesidir. Böylesi bir yaklaşım, antroposen çağın baskın türü olarak, doğasından uzaklaşmış, çevreye yönelik her türlü inşa eylemini meşru kılan kapital sistemi yöneten, sosyal örgütlenme ağlarının varlığı ile vücut bulan ve doğayı türlü çeşitli eylemleri ile dönüştüren insanın rolünü net bir şekilde tanımlar. Sonuç olarak birbiri ardına gelen çevre problemleri, kaynak tüketimi, doğal yaşam döngülerinin bozulması, ekolojik açıdan fakirleşme, yaşam çevrelerinin doğal kimlik değerlerinden yoksun bir şekilde suni olarak üretilen peyzaj alanlarıyla desteklenmesi yolu ile yerel ekosistemlerin yapısının değiştirilmesi “ortak değerimiz” olan doğanın korunmasına yönelik yaklaşımları gündeme getirir. Ancak bu noktada, doğa koruma felsefesinin kentleşme pratiği ile nasıl entegre edileceği, kentsel sistemlerin doğayı metalaştırmadan tüm süreçleri ile birlikte yaşayan canlı bir metabolizma olarak bu yaşayan sisteme nasıl entegre olabileceği, kaybedilmiş alanların nasıl geri kazanılacağı ve sürdürülebilir bir gelecek için değerler sisteminin nasıl geliştirileceği, üzerinde düşünülmesi gereken konular olarak ön plana çıkar.
Küresel ölçekte geçerli olan söz konusu durum tespitleri ve çözüm arayışları özellikle insanoğlunun en büyük başyapıtı olan metropoliten kentlerin ortak sorunu haline gelmiştir. Makro ölçekten mikro ölçeğe farklı karakterdeki birçok havzayı barındıran, başka bir deyişle, bir havzalar şehri olan İstanbul özelinde konu daha da kritik hale gelmektedir. Küçükçekmece Lagünü Havzası Fikir Projesi Yarışması, güncel kentleşme pratiğimizi, İstanbul için kritik öneme sahip olan bir su yüzeyini ve ilişkili sistemlerini ortak değerlerimiz üzerinden tartışmaya açmayı hedeflemektedir. Yarışma, havza kavramını, sadece su sistemini tarif eden coğrafi bir oluşum olarak değil, içinde kentsel ve yabanıl yaşamın var olabileceği sosyo-ekolojik bir sistem olarak ele almaktadır. Bu yönüyle yarışma, Küçükçekmece lagününü kıyı çizgisi ile sınırlandırmadan doğal halinde barındırması gereken tüm bağlantısallıkları içeren, çok ölçekli yaşayan bir sistemin parçası olarak doğanın yeni kentleşme pratiği içerisindeki kritik rolüne vurgu yapan, bir su lekesi olmasının ötesinde kenti, doğayı, kültürü ve tarihi buluşturan bir yaşam alanı olarak kurgulanması yönünde yarışmacıları fikir üretmeye davet etmektedir.
Yarışma, lagünün kentsel altyapılarla kurduğu ilişkiyi sorgulayan, ekolojik ve kültürel potansiyelleri havza bütününde ele alan, lagünü bir yaşam alanı olarak zengin içeriklerle yorumlayan, ekolojik restorasyon / ıslah / iyileştirme yöntemlerini tasarım ile buluşturan, bu yönüyle yenilikçi bir tavır sergileyen çağdaş planlama ve tasarım yaklaşımlarını ortaya koyan projelerin arayışındadır.
YARIŞMANIN GEREKÇESİ
“Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına (SKA) ulaşmak ve iklim değişikliği ile mücadele için sağlıklı ekosistemlere ihtiyacımız var: küresel sıcaklık artışını azaltmanın % 37’sini sağlıklı ekosistemler sağlayabilirler” Antonio Guterres (2019)
Yaşadığımız binyıl kentleşme-baskın bir dönem olup “antroposen çağ” olarak adlandırılmakta ve insanlığın karşı karşıya olduğu pek çok mücadele alanı kentleşmenin neden olduğu dışsallıklarla ilişkilendirilmektedir. Ancak sınır tanımayan kentleşme dışsallıklarıyla mücadelede yine en temel kaynak olarak doğal sistemlere / ekosistemlere vurgu yapılmakta ve halihazırda var olan doğal sistemlerin iyileştirici rolü öne çıkarılmaktadır. 1990’lı yıllarla birlikte hızla kentleşen dünyada “kentsel sürdürülebilirlik” önem kazanmış ve “eğer sürdürülebilirlik gerçekleşecekse bunun ancak kentsel alanlarla başarılabileceği”nin altı çizilmiştir (HABITAT, 1996). Bunu ülkemiz açısından değerlendirdiğimizde, eğer Türkiye’de sürdürülebilir gelişme olacaksa bunun yolu İstanbul’dan geçmelidir.
Diğer yandan dünyada ve ülkemizde SKA’lara ulaşılması konusunda yeterince başarı kaydedilemediği, bu nedenle eyleme geçilmesi gerektiği önemle vurgulanmaktadır (Guterres, 2022). Ulusal kalkınma politikalarımızda yer alsa da; SKA’ları destekleyen yerel eylemlerden ziyade ekonomi ağırlıklı yerel politikalar öne çıkmakta ve bu gelişmeler ekolojik açıdan hassas alanları geri planda bırakmakta, bozmakta ve kimi zaman yok etmektedir.
Son yıllarda küresel politikaların öncelikli gündemi olan “iklim değişikliği ile mücadele, kentsel sürdürülebilirlik ve doğal afetlerle mücadele” konusunda da kentleşmenin etkileri ve kentsel ekosistemlerin rolü önem kazanmaktadır (BM, 2016). BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de vurguladığı gibi iklim değişikliği ile mücadelede var olan ekosistemlerin sürdürülebilirliğinin bu problemle mücadelede %37 iyileştirici role sahip olduğu ifade edilmektedir (UNFCC, 2019). İklim değişikliği ve neden olduğu iklimsel anormalliklerle (aşırı sıcaklar, yağışlar, hidrometeorolojik afetler vb.) mücadelede, su kaynakları ve sulak alan sistemlerinin katkısı öne çıkmaktadır.
Küçükçekmece Lagünü pek çok sucul ve karasal canlı türüne (flora ve fauna olarak) yaşam ortamı sunarken, sahip olduğu ekolojik işlevlerle insan yaşam alanlarının da yaşanılabilir olmasını olumlu yönde etkilemekte; yanı sıra havzası İstanbul’un kentsel gelişimine dair tarihsel süreç içinde taşıdığı özgün ve eşsiz kültür varlığı değerleriyle de öne çıkmaktadır. 1980’li yıllara kadar İstanbul Metropoliten Alanı için içme suyu sunan bir havza iken; günümüzde kontrolsüz ve plansız kentleşme baskıları yanı sıra sanayi alanlarının getirdiği kirleticilerin de etkisi ile ciddi düzeyde kirlilikle karşı karşıya kalmış; bu süreçte kentleşme baskısı altında olsa da alanda evrensel düzeyde öneme sahip kültür varlıkları envanteri elde edilmiştir. Ancak bilimsel araştırmalar havzanın ekolojik yapı niteliklerinin ciddi düzeyde alarm verdiğini ortaya koymaktadır. (Sönmez vd., 2022). Bununla birlikte bilimsel çalışmalar Küçükçekmece Lagün Havzası’nın ekolojik yapısındaki ciddi bozulma karşısında alınabilecek önlemler ve göl ile havzasının ekolojik yapı niteliklerinin iyileştirilmesi için kısa, orta ve uzun vadede uygulanabilecek doğa ile uyumlu yaratıcı ve pratik ekolojik müdahaleler ve sağlıklaştırma yaklaşımları olabileceğini desteklemektedir.
İstanbul’un pek çok yapılaşmamış alanının sahip olduğu doğal ve sosyo-ekolojik yapı ile kültürel niteliklere özgü değer’in ekonomik baskıların gölgesinde kalarak değersizleşmesi ve bu yolla küresel gündemdeki çevresel bozulma ve doğal kaynak kaybı ile ilgili sorunun İstanbul’un geleceğine taşınması, Küçükçekmece Lagün Havzası için de söz konusudur (İBB, 2012). Gerekli ve zamanında çözüm üretilmemesi halinde benzer çevresel, kültürel ve hatta sosyal yapıya yönelik kentsel adaletsizlik konusunun Küçükçekmece Lagünü Havzası’nda da yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle Küçükçekmece Lagünü Havzası’nın sürdürülebilir, sağlıklı ve adil (sosyal ve çevre etiği bakımından adalet) mekansal koruma / sağlıklaştırma / gelişme / dönüşüm kararlarına her zamankinden daha fazla ihtiyacı bulunmaktadır.
Küçükçekmece Lagünü Havzası, İstanbul Metropoliten Alanı’nın yeşil-mavi altyapısında sahip olduğu doğal yapı özellikleriyle önemli bir bileşendir. Alan, İstanbul’un sahip olduğu farklı habitat alanlarının (ormanlar, fundalıklar, çayır-meralar, sulak alanlar, karasal sular, kıyılar, kayalıklar, adalar ve işlenmiş / tarım alanlarının) pek çoğunu temsil etmektedir. Bu nedenle de İstanbul Metropoliten Alanı içindeki konumu ile eklemlendiği makro-ölçekteki ekolojik bütünlük Yarışma Alanı’na İstanbul’un kentsel alanı, bölgesi ve ulusal ölçekte önemi olan roller yüklemektedir.
Tüm bu değerlendirmeler ışığında Küçükçekmece Lagünü Havzası ile yakın çevresine ilişkin geliştirilecek önerilerin aşağıda belirtilen ilkeleri dikkate alması beklenmektedir;
Yukarıda belirtilen genel ilkeler ışığı altında Küçükçekmece Lagünü Havzası için geliştirilecek önerilerde yarışmacılardan beklentiler aşağıda belirtildiği gibidir;
Müellifler
Zuhal KOL, Mimar, Kentsel Tasarımcı (Ekip Temsilcisi)
Ozan Önder ÖZENER, Mimar
Berna YAYLALI, Peyzaj Mimarı
Danışman
Carlos ZARCO SANZ, Mimar, Şehir Plancısı
Yardımcılar
Ada KARADOĞAN, Mimar
Tuğçe Dilan ÖZDEMİR, Mimar
Yasir MAHDİ, Mimar
Gülçiçek KARAMAN, Mimar
Müellifler
Zeynep ALTINBAŞLI, Mimar (Ekip Temsilcisi)
Tuna Han KOÇ, Mimar
Danışman
Barış EKMEKÇİ, Peyzaj Mimarı
Müellifler
İsmail KOCATAŞ, Mimar (Ekip Temsilcisi)
Songül SANCAK, Mimar
Nergiz Han, Öğrenci, Mimarlık Öğrencisi
Danışman
Özlem KEVSEROĞLU, Peyzaj Mimarı
Yardımcılar
Dilara GÜLEN, Mimar
Ahmet Berat KÖKSAL, Mimarlık Öğrencisi
Mevlüt BİNGÖL, Mimar
Müellifler
Tayfun SALİHOĞLU, Şehir ve Bölge Plancısı (Ekip Temsilcisi)
M. Batu KEPEKCİOĞLU, Mimar
N. Tuğçe ONUK MANDANOĞLU, Peyzaj Mimarı
F. Nihan BALKAN, Şehir ve Bölge Plancısı
Neslişah KESİCİ SÖYLEMEZ, Şehir ve Bölge Plancısı
Emre SÖYLEMEZ, Şehir ve Bölge Plancısı
D. Dinemis AMAN, Peyzaj Mimarı
Erkan AKAN, Mimar
Güliz SALİHOĞLU, Şehir ve Bölge Plancısı
N. İpek ÇETİN, Şehir ve Bölge Plancısı
Nur Kardelen ÖZTÜRK, Şehir ve Bölge Plancısı
Yeşim BAHADIR, Şehir ve Bölge Plancısı, Mimar
İlayda CÖMERT, Mimar,
Muhammed EKER, Mimar,
Kübra BEKAR, Peyzaj Mimarı,
Murat DEMİRER, CG Sanatçısı
Danışmanlar
Kerem Ali BOYLA, Ekolog ve Kuş Gözlemcisi
İclal DİNÇER, Şehir ve Bölge Plancısı
M. Sedat KABDAŞLI, İnşaat Mühendisi
M. Ekrem KARPUZCU, Çevre Mühendisi
Figen ÖZTÜRK, Mimar
Can HANÇER, Çevre Mühendisi
Betül UYGUR ERDOĞAN, Orman Mühendisi
Yardımcılar
Şimal GÜLMEZ, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğrencisi
Büşra HAZAN, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğrencisi
Güney GÜNCE, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğrencisi
Aybüke TÜYLOĞLU, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğrencisi
Hilal UTKU, Şehir ve Bölge Plancısı
Deniz ŞAHİN, Şehir ve Bölge Plancısı
Furkan AKALIN, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğrencisi
Serter SALMAN, CG Sanatçısı
Arman HAN, Video Editörü
Müellifler
Emre DEMİRTAŞ, Mimar (Ekip Temsilcisi)
Gülşah GÜNEŞ, Mimar
Mehmet ERDÖNMEZ, Mimar
Gizem KORUKÇU, Mimar
Rümeysa ÖZTÜRK, Mimar
Huriye Simten SÜTÜNÇ, Peyzaj Mimarı
Müellifler
Deniz ASLAN, Mimar, Peyzaj Tasarımcısı (Ekip Temsilcisi)
Burak CAN, Mimar
Furkan ÖZŞAFAK, Şehir Plancısı
Yardımcı
Şeyma Sevde SELÇUK, Peyzaj Mimarlığı Öğrencisi