Theodosius Limanı Arkeolojik Alanı Mimari Proje yarışmasına konu olan Yenikapı bölgesi, günümüzde Marmaray ve Metro hatları ile deniz otobüsü ve feribot hatlarının düğüm noktası olarak İstanbul’un en önemli ulaşım ve aktarma merkezlerinden biridir. İstanbullular bu alanı gün içinde neredeyse 24 saat yoğun bir biçimde kullanmakta, çoğu zaman yeryüzüne bile çıkmadan, nereden geçmekte olduğunu anlamadan ve önemsemeden haklı olarak bir trenden öbürüne yetişmeye çalışmaktadır. Oysaki Roma-Bizans döneminde karasal bir ortam değil bir liman olan bu alan İstanbul’un dünyaya açılan kapısıdır. Karadeniz ve Akdeniz’den gemilerin mal getirip götürdüğü kıtalar arası ekonomik ve kültürel ilişkileri sağlayan korunaklı bir doğal limandır. Bugünkü Vatan Caddesi’nden Yenikapı’ya inen doğrusal cadde hattı geçmişte Lykos deresidir. Bizans döneminde “Theodosius limanı” olarak anılan liman zamanla bu derenin getirdiği alüvyonlu topraklarla dolmuş, 12. yüzyılda kısmen karaya katılmıştır. Osmanlı dönemi boyunca “Langa Bostanları” olarak anılan ve İstanbul’un meyve ve sebze ihtiyacını karşılayan en önemli kentsel tarım alanlarından biri olan bu bölgenin kuzeyindeki Theodosius limanı surları 19. yüzyıla kadar korunmuştur. Ancak 19.-20. yüzyılların kentsel dönüşüm niteliğindeki büyük imar faaliyetleri surların büyük ölçüde yıkımına neden olmuş, günümüze ancak bazı sur kalıntıları ulaşmıştır.
Varlığı ancak mevcut az sayıda sur kalıntısı ve çeşitli araştırmacıların yayınlarıyla bilinen Theodosius limanı, bu alanın 1997 yılında Marmaray-Metro aktarma merkezi seçilmesinin ve yine bu alanda 2004 yılında arkeolojik kazıların başlamasının ardından pek çok verisi ve bulgusuyla gün yüzüne çıkmıştır. Yaklaşık +6.00 metre kotundan Marmara Denizi seviyesine kadar süren arkeolojik dolgularda üstte Osmanlı dönemi yapı kalıntıları, deniz seviyesinin hemen altında ise limanın tarihsel sürecinin Bizans döneminden Roma dönemine kadar inen izlerini ortaya koyan pek çok bulguyla karşılaşılmıştır. Kazılarda toprak altında saptanan sur temelleri kadar limanın içinde bulunan 37 batık bilim insanlarında olduğu kadar toplumda da büyük bir heyecan dalgası yaratmıştır. Orta Bizans döneminde farklı yüzyıllara tarihlenen ve her biri farklı nitelikte olan bu batıklar, arkeologlar tarafından tek seferde bir arkeolojik alanda/sitte bulunan ve Ortaçağ’a tarihlenen en büyük gemi filosu olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde bu batıklar içlerinde bulunan amfora vb. depolama kapları ve eşyalarıyla birlikte hem gemi teknolojisinin gelişimi, hem de İstanbul’un dünya ticaretinde oynadığı önemli rol ile ilgili büyük bir bilgi kaynağı durumundadır.
Theodosius limanı kazıları İstanbul Arkeoloji Müzeleri tarafından 2004-2013 yılları arasında büyük bir özveri ve emekle gerçekleştirilmiş, 58.500 m² alanda 13-14 metre kalınlığındaki arkeolojik dolgular kazılarak tarihin erken evrelerine kadar İstanbul’un geçmişi aydınlatılmıştır. Liman kazılarında bugünkü Marmara Denizi seviyesinin yaklaşık 6-7 metre altına inildiğinde ise büyük bir sürpriz ile karşılaşılmış ve M.Ö. 6000’li yıllarda alanın aslında karasal bir ortam olduğu ve burada bir Neolitik yerleşmenin bulunduğu ortaya çıkarılmıştır. İstanbul’un 8000 yıl önceki ilk yerleşmesi; insanlarına, faunasına, florasına ait kalıntılarıyla ve ahşap küreğe varana kadar çeşitli aletleriyle birlikte açığa çıkmıştır. Kazılar öncesinde alanda herhangi bir izi olmayan ve bilimsel yayınlarda da kendilerinden hiç söz edilmeyen bu yeni bulgular, günümüz İstanbul Tarihi Yarımadasının ilk yerleşim tarihini bugüne kadar bilinenden yaklaşık 6000 yıl geriye taşımıştır. Özellikle çamurlu bir alanda yürümüş insanların sayısı binleri bulan ayak izlerinin bulunması, günümüz İstanbullularının tarih öncesi hemşehriyle empati kurmasını sağlamıştır.
Theodosius limanı kazılarının ortaya koyduğu diğer bir önemli kazanım da, kazılar süresince İstanbul Arkeoloji Müzelerinin davetiyle çok sayıda farklı disiplinden bilim insanının alanda kazı bulgularını değerlendirerek İstanbul’un kültür tarihi kadar doğal çevresinin de binyıllar içerisindeki değişimi üzerine araştırmalar yapması olmuştur. Neolitik yerleşimde ortaya çıkan ağaç gövdeleri, hayvan kemikleri, insan iskeletleri, vb. titizlikle incelenerek Hazar Denizi’nden Akdeniz’e uzanan su sistemlerinin, kimi zaman göl kimi zaman ise deniz olan Marmara Denizi’nin öyküsü somut bilimsel verilerle ortaya konmuştur.
Kazıların tamamlanmasının ardından alanla ilgili planlama ve tasarım çalışmaları hızlanır. Bu çalışmalardan kamuoyunun da ilgisini çeken “Yenikapı Transfer Noktası ve Arkeopark Alanı Uluslararası Mimari Avan Projesi Davetli Hizmet Alımı” süreci Haziran 2011-Mayıs 2012 tarihleri arasına yayılır. Söz konusu çalışma kapsamında bu yarışmaya da konu olan alanlar daha geniş bir arkeolojik alan kadrajında ve daha kapsamlı bir kentsel bağlamda ele alınır. Ancak 2012 yılından bugüne dek seçilen projenin uygulanmasına yönelik herhangi bir gelişme sağlanamamıştır.
Özetle, Theodosius limanı arkeoloji kazıları 8000 yıllık katmanlı İstanbul tarihinin yanı sıra, çok değişkenli doğa tarihinin bilgisini de bizlere sunmuştur. Uzmanlar tarafından derlenen tüm bu veriler, yalnız İstanbul’un yerel tarihini değil, kentin küresel ölçekte 8000 yıldır Yakındoğu, Avrupa, Akdeniz ve Karadeniz kültürlerini ve toplumlarını birbiriyle nasıl buluşturduğunu ortaya koymuştur. Aynı zamanda bütün bu uzun süreçte doğanın nasıl değiştiği ve insan yaşamını nasıl etkilediği de öğrenilmiştir. Günümüzde Theodosius limanı bölgesi, hem dünya metropolü olan İstanbul ölçeğinde bir bağlantı noktası olarak, hem de Avrupa – Çin Demir İpekyolu projesinde bir durak noktası olarak toplumları, kültürleri ve ekonomileri buluşturan Marmaray-Metro aktarma merkezine ev sahipliği yapmaktadır.
“Theodosius Limanı Arkeolojik Alanı Mimari Proje Yarışması” geçmişten günümüze uzanan yaşam katmanlarını birbirleriyle ilişkilendirmeyi, farkındalık yaratarak bilgisini paylaşılır kılmayı, anıt değerini kavramayı, anlatmayı ve bu değerin kolektif biçimde hatırlanmasına aracı olmayı amaçlamaktadır.
Jüri yarışmacıların şu noktalara dikkat etmelerini beklemektedir:
Ilgın AVCI, Mimar (Ekip Temsilcisi)
Alişan ÇIRAKOĞLU, Mimar
Eda EKİM YILMAZ, Peyzaj Mimarı
Efkan SOLMAZ, İnşaat Mühendisi
Batuhan KUMRU, Mimar
Aslıhan SÜCÜLLÜ, Mimar
Merve ÖZCAN, Öğrenci
Doğukan DURMUŞ, Öğrenci
Eren BAŞAK, Mimar (Ekip Temsilcisi)
Seray TÜRKAY COŞKUN, Mimar
Esatcan ÇOŞKUN, Mimar
Doğuşcan ALADAĞ, Mimar
Zeynep ERAYDIN, Şehir Plancısı, Kentsel Tasarımcı
Funda BAŞ BÜTÜNER, Peyzaj Mimarı
A. Güliz BİLGİN ALTINÖZ, Mimar, Koruma Uzmanı
Elifnaz DURUSOY ÖZMEN, Şehir Plancısı, Koruma Uzmanı
Özgün ÖZÇAKIR, Mimar, Koruma Uzmanı
Gökçe Naz SOYSAL, Mimar
Metin BAŞARAN, İnşaat Mühendisi
Çağrım KOÇER, Mimar
Ş. Tülin GÖRGÜLÜ, Mimar (Ekip Temsilcisi),
M. Ebru ERDÖNMEZ DİNÇER, Mimar
Burak HAZNEDAR, Mimar
F. Türköz HAZNEDAR, Mimar
Fahri CELEB, İnşaat Mühendisi
Sezgin KARAMAN, Peyzaj Mimarı
C. Mustafa ÇETİNDAŞ, Mimar
S. İlkay KAYA, Mimar
Gizem HACI, Mimar
Kemal BAL, Mimar
Nil BIÇAK, Mimar,
Erol KALMAZ, Mimar
Doruk Kemal KAPLAN, İnşaat Mühendisi
Gamze ALPAN, Peyzaj Mimarı
Mine BIÇAK, Arkeolog
Yardımcılar
Dilan ÖZDEMİR, Mimar
Recep SEMİZOĞLU, Mimar
Baran YARDIMCI, Mimar
Nergiz KOÇAK, Mimar
Damla İÇYER, Mimar
Mehmet KILIÇ, İnşaat Mühendisi
Altan ABDÜLOĞLU, Peyzaj Mimarı
Nilay KULLUK, Mimar
Yardımcılar
Ahmet TAŞ, Mimarlık Öğrencisi
Dilek DERMAN, Mimar (Ekip Temsilcisi)
Bünyemin DERMAN, Yüksek Mimar
Ahmet TOPBAŞ, İnşaat Mühendisi
Selin ETKİNÖZ TUNÇER, Peyzaj Mimarı
Serkan KOCABAY, Yüksek Mimar
İsmail Hakkı TUNÇAY, Mimar
Tuğman BÜBERCİ, Mimar
Hasan ÖĞÜT, Mimar
Sıddık GÜVENDİ, Mimar (Ekip Temsilcisi)
Cihan SEVİNDİK, Mimar
Barış EKMEKCİ, Peyzaj Mimarı
Mehmet Ali YILMAZ, İnşaat Mühendisi
Oya ESKİN GÜVENDİ, Mimar
Senem MÜŞTAK SEVİNDİK, Mimar
Rumeysa TIPIRDAMAZ, Öğrenci
Hüseyin KARAMEŞE, Öğrenci
Bünyamin ATAN, Mimar (Ekip Temsilcisi)
Cansu KABADAYI, Peyzaj Mimarı
Furkan ŞAHİN, İnşaat Mühendisi
Heval Zeliha YÜKSEL, Mimar
Kübra AKSOY, Mimar
Abdülkadir IRMAK, Mimar
Doğan KALAK, Mimar
Ayşe EDA YARAY, Öğrenci